Asliye Ticaret Mahkemeleri
Asliye Ticaret Mahkemelerinin görev ve yetkileri hakkında bilgilendirici bir yazı.
TICARETKENDI AVUKATIN OL
Asliye Ticaret Mahkemelerinin Görev ve Yetkileri
Asliye Ticaret Mahkemeleri, ticari uyuşmazlıkların çözümü amacıyla kurulmuş özel görevli mahkemelerdir. Bu mahkemeler, ticari ilişkilerden doğan davaların görülmesi ve çözümlenmesinde yetkilidir. Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin görev ve yetkileri, başta 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK) ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) olmak üzere çeşitli yasal düzenlemelerde tanımlanmıştır. Ticaret hukuku, iş dünyasında düzeni sağlamak ve ticari faaliyetlerin güven içinde yürütülmesi için kritik öneme sahip olup, bu mahkemeler ticari davalarda adaletin sağlanmasında önemli rol oynar.
Asliye Ticaret Mahkemelerinin Görev Alanı
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na göre, Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin görev alanına giren başlıca konular şunlardır:
Ticari Davalar: Bir davanın ticari dava sayılması için taraflar arasında ticari bir ilişkinin bulunması gerekir. TTK'nın 4. maddesi uyarınca ticaret mahkemeleri, tarafların her ikisinin de ticari işletmeleriyle ilgili uyuşmazlıklara bakar. Bu kapsamda, ticari sözleşmelerden doğan uyuşmazlıklar, mal ve hizmet alım-satımına ilişkin davalar ticari dava sayılır.
Ticaret Şirketlerine İlişkin Uyuşmazlıklar: Anonim, limited, komandit ve kolektif şirketler gibi ticaret şirketlerinin kuruluşu, yönetimi, birleşmeleri, bölünmeleri, tasfiyeleri ve şirket ortakları arasında çıkan uyuşmazlıklar Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin görev alanına girer.
Haksız Rekabet Davaları: TTK’nın 54. maddesi uyarınca haksız rekabetten doğan davalar da ticaret mahkemelerinde görülür. Haksız rekabet, bir işletmenin diğer işletmelere zarar vermek amacıyla ekonomik dürüstlük kurallarına aykırı davranışlar sergilemesidir. Haksız rekabet nedeniyle zarar görenler, Asliye Ticaret Mahkemelerinde dava açarak maddi ve manevi tazminat talep edebilirler.
Ticari Sözleşmeler ve Türev İşlemler: Ticari sözleşmelerden kaynaklanan alacak davaları, teminat davaları ve benzeri ticari sözleşmelerden doğan uyuşmazlıklar da Asliye Ticaret Mahkemeleri'nin yetkisi altındadır.
Sigorta ve Deniz Ticareti Davaları: Sigorta hukuku kapsamında sigorta şirketleri ile sigorta ettirenler veya sigorta poliçesinden yararlananlar arasında çıkan uyuşmazlıklar, ticaret mahkemelerinde çözümlenir. Ayrıca, deniz ticareti hukukundan doğan uyuşmazlıklar (gemi kiralamaları, navlun sözleşmeleri, gemi ipoteği, deniz kazaları vb.) da bu mahkemelerin görev alanına girer.
Kıymetli Evrak Hukuku: Bono, çek ve poliçe gibi kıymetli evraklardan doğan uyuşmazlıklar Asliye Ticaret Mahkemeleri’nde görülür. Özellikle ödeme işlemleri, ciranta ilişkileri ve kambiyo senetlerinden doğan alacak davaları ticaret mahkemelerinin görev alanında yer alır.
İflas ve Konkordato Davaları: Bir şirketin iflası veya iflastan korunmak için konkordato başvurusunda bulunması durumunda, bu davalar da Asliye Ticaret Mahkemeleri’nde çözülür. TTK’nın iflas hukuku hükümleri çerçevesinde, iflasın açılması, tasfiyesi ve konkordato süreçleri bu mahkemelerde yürütülür.
Asliye Ticaret Mahkemelerinin Yetkisi
Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin yetkisi, coğrafi olarak hangi ticaret mahkemesinin davaya bakacağını belirler. Yetki, genel yetki kurallarına göre belirlenir ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) bu konuda temel düzenlemeleri içerir. Genel kural olarak, ticari uyuşmazlıklarda yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin ikametgâhının bulunduğu yer mahkemesidir. Ancak bazı özel durumlarda yetki, şu şekilde de belirlenebilir:
Sözleşmelerdeki yetki anlaşmaları: Taraflar aralarındaki sözleşmede, uyuşmazlık çıktığında hangi mahkemenin yetkili olacağını kararlaştırabilirler. Ancak yetki sözleşmesi, sadece ticari davalarla sınırlıdır ve genel yetki kurallarına aykırı olamaz.
İflas ve konkordato davalarında: İflas davalarında, borçlunun yerleşim yerindeki ticaret mahkemesi yetkilidir.
Asliye Ticaret Mahkemelerinde Dava Açma Süreci
Ticaret hukuku kapsamında Asliye Ticaret Mahkemelerinde dava açarken izlenmesi gereken adımlar şunlardır:
Dava Dilekçesi: Ticaret mahkemesine başvuru, dava dilekçesiyle yapılır. Bu dilekçede, uyuşmazlığın konusu, tarafların talepleri ve dayandıkları hukuki nedenler açıkça belirtilir.
Delillerin Sunulması: Ticari davalarda taraflar, ticari defterler, faturalar, sözleşmeler ve diğer belgeler gibi delilleri mahkemeye sunar.
Yargılama Süreci: Mahkeme, tarafların dilekçeleri ve delillerini inceleyerek yargılamayı yürütür. Ticari davalarda uzman bilirkişiler de sıklıkla görevlendirilir.
Mahkeme Kararı: Yargılama sonucunda, mahkeme tarafların taleplerine göre karar verir. Bu karar, taraflarca istinaf ve temyiz yoluyla üst mahkemelere taşınabilir.
Ticari Davalarda Arabuluculuk Şartı
2018 yılında yapılan yasal düzenlemeyle birlikte, ticari davalarda zorunlu arabuluculuk şartı getirilmiştir. TTK'nın 5/A maddesi uyarınca, ticari alacak davaları başta olmak üzere bazı ticari uyuşmazlıklarda dava açmadan önce arabulucuya başvurulması zorunludur. Eğer arabuluculuk süreci sonunda anlaşma sağlanamazsa, taraflar Asliye Ticaret Mahkemelerine başvurabilir.
İlgili Mevzuat Hükümleri
1. Türk Ticaret Kanunu (TTK)
TTK m. 4: Ticari davalar, ticari işlerden doğan hukuk davaları ile ticaret mahkemelerinde görülür. Bir işin ticari olup olmadığı, TTK ve diğer mevzuat hükümlerine göre belirlenir.
TTK m. 5/A: Ticari davalarda arabuluculuk zorunluluğunu düzenleyen maddedir. Bu hükme göre, dava açmadan önce arabulucuya başvurulması şarttır.
2. Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)
HMK m. 2/1: Ticaret mahkemelerinin görev alanını belirler. Ticari davalarda kural olarak Asliye Ticaret Mahkemeleri görevlidir.
HMK m. 6: Genel yetki kurallarını düzenler. Davalı gerçek veya tüzel kişinin yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir.
Sonuç
Asliye Ticaret Mahkemeleri, ticaret hukuku alanındaki uyuşmazlıkların çözümünde önemli bir yere sahiptir. Ticari ilişkilerden doğan davaların uzman mahkemelerde görülmesi, adil ve hızlı çözümler sağlanmasına katkıda bulunur. Ticari faaliyetlerde yer alan gerçek ve tüzel kişiler, ticaret mahkemelerinde haklarını ararken, özellikle ticaret hukuku ve ticari usul kurallarına dikkat etmelidir. Arabuluculuk süreci ve mahkemeye başvuru öncesinde hukuki yardım almak, uyuşmazlıkların daha etkili ve hızlı çözülmesine yardımcı olabilir.