Sulh Hukuk Mahkemeleri

Sulh Hukuk Mahkemelerinin görev ve yetkileri nelerdir? HMK Kapsamında Sulh Hukuk Mahkemelerinin yapısı ve işleyişi hakkında bilgilendirici bir yazı

KIRASÖZLEŞMELERBORÇLARKENDI AVUKATIN OL

Av. Melih M. KARANFİL

10/29/20245 min oku

Sulh Hukuk Mahkemelerinin Görev ve Yetkileri ile HMK Kapsamında Yapısı ve İşleyişi

Giriş

Sulh Hukuk Mahkemeleri, Türk hukuk sisteminde önemli bir yer tutan ve çoğunlukla daha basit, daha az karmaşık davaların görüldüğü mahkemelerdir. Bu mahkemeler, geniş bir yelpazede dava türüne bakmakla görevli olup, özellikle günlük hayatta sık karşılaşılan hukuki meseleler ve taşınmaz mallarla ilgili uyuşmazlıklar hakkında karar verirler. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) kapsamında yargı faaliyetlerini yürüten Sulh Hukuk Mahkemeleri, aynı zamanda çekişmesiz yargı işleri ve bazı özel hukuk davalarında yetkilidir.

Bu yazıda, Sulh Hukuk Mahkemelerinin görev ve yetkileri, HMK çerçevesinde yapısı ve işleyişi detaylı bir şekilde ele alınacaktır. Sulh Hukuk Mahkemelerinin temel görev alanları, yargılama usulleri ve HMK'da yer alan ilgili maddeler incelenecektir.

1. Sulh Hukuk Mahkemelerinin Görev ve Yetkileri

Sulh Hukuk Mahkemeleri, 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un 4. maddesi ile görev alanları belirlenen mahkemelerdir. Bu mahkemelerin görevleri kanunla açıkça düzenlenmiş olup, genel olarak aşağıdaki davalarda yetkilidirler:

  • Kira uyuşmazlıkları: Kira sözleşmelerinden doğan ihtilaflar, kiracı ve kiraya veren arasındaki tahliye davaları, kira bedellerinin tespiti ve uyarlanması gibi konularda Sulh Hukuk Mahkemeleri görev yapar. Kira ilişkisi, günlük yaşamda sıkça karşılaşılan bir sözleşme türü olduğundan, bu mahkemelerde kira hukukuna ilişkin birçok dava görülmektedir.

  • Taşınmaz malların paylaşımı ve izale-i şuyu (ortaklığın giderilmesi): Taşınmaz mallar üzerindeki ortaklıkların giderilmesi (izale-i şuyu) talepleri ve paylaşım davaları Sulh Hukuk Mahkemelerinin görev alanına girer. Bu tür davalar, özellikle miras paylaşımı sırasında ortaya çıkar.

  • Vesayet davaları: Vesayet altına alınması gereken kişiler ve vesayet altındaki kişilerle ilgili tüm yasal işlemler Sulh Hukuk Mahkemeleri tarafından yürütülür. Bu davalar, özellikle yaşlılar, zihinsel veya fiziksel engelliler gibi bireylerin korunması açısından önemlidir.

  • Çekişmesiz yargı işleri: Çekişmesiz yargı, taraflar arasında bir uyuşmazlık olmaksızın mahkemenin verdiği kararlarla yürütülen işlemleri kapsar. Örneğin, vasiyetnamenin açılması, kayyım atanması gibi işlemler çekişmesiz yargı işleri arasında yer alır ve Sulh Hukuk Mahkemelerinde görülür.

  • Tespit davaları: Özellikle hukuki ilişkinin veya bir hakkın varlığının ya da yokluğunun tespiti gibi davalar Sulh Hukuk Mahkemelerinde açılabilir. Örneğin, bir taşınmaz üzerindeki intifa hakkının tespiti gibi davalar bu kapsama girer.

HMK 4. madde, Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevlerini tanımlarken, bu mahkemelerin genel olarak belirli parasal sınırları aşmayan davalara ve daha basit nitelikteki hukuki meselelere baktığını vurgular. Bu sınırlar her yıl yeniden değerleme oranına göre güncellenir. Örneğin, belirli bir miktarın altında kalan alacak ve tazminat davaları Sulh Hukuk Mahkemelerinin görev alanına girer. Ancak, bu parasal sınırların üzerindeki davalar ise Asliye Hukuk Mahkemelerinde görülür.

2. Sulh Hukuk Mahkemelerinin Yapısı

Sulh Hukuk Mahkemeleri, Türkiye genelinde yaygın olarak faaliyet gösteren ve genellikle tek hakimle görev yapan mahkemelerdir. Bu mahkemeler, iş yükü açısından oldukça yoğundur, çünkü günlük hayatın içinden birçok hukuki meseleye bakmakla sorumludurlar. HMK'nin 1. maddesi uyarınca, Sulh Hukuk Mahkemeleri adli yargının ilk derece mahkemelerinden biridir.

a) Hakim ve Mahkeme Personeli

Sulh Hukuk Mahkemeleri genellikle tek hakimli mahkemelerdir. Mahkemede görev yapan hakimler, HMK ve ilgili diğer mevzuatlar çerçevesinde davaları değerlendirir ve karara bağlarlar. Bu mahkemelerde yazı işleri müdürü, zabıt katibi ve diğer idari personel de görev yapar. Mahkemenin işleyişini sağlamak adına gerekli tüm bürokratik işlemler bu personel tarafından yürütülür.

Hakimler, davaların niteliğine göre çeşitli kanun hükümlerine dayanarak karar verirler. Sulh Hukuk Mahkemelerinin baktığı davalar, genellikle taşınmaz hukuku, miras hukuku, aile hukuku ve sözleşme hukukuna dayalı davalar olup, bu alanlarda uzmanlaşmış hakimler tarafından yönetilir.

b) Yargı Çevresi ve Yetki

Sulh Hukuk Mahkemelerinin yetkisi, dava konusu uyuşmazlığın türüne ve niteliğine göre belirlenir. HMK'nın 5. maddesi gereğince, davalının yerleşim yeri mahkemesi genel yetkili mahkeme olarak kabul edilir. Ancak, taşınmazlara ilişkin davalarda, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi yetkilidir. Örneğin, bir taşınmaz üzerindeki ortaklığın giderilmesi (izale-i şuyu) davası, taşınmazın bulunduğu yer Sulh Hukuk Mahkemesinde açılmalıdır.

Sulh Hukuk Mahkemelerinin yetkisi, sadece Türkiye'deki yargı çevresi ile sınırlı değildir. Taraflar arasında yapılacak yetki sözleşmeleri ile yetki devredilebilir. Ancak bu durum, özellikle taşınmazlar üzerindeki davalarda sınırlıdır. HMK’nın 12. maddesi gereğince, taşınmaz mallara ilişkin davalarda yetki devri yapılamaz.

3. Sulh Hukuk Mahkemelerinde Yargılama Usulü

Sulh Hukuk Mahkemelerinde görülen davaların yargılama usulü, HMK hükümleri doğrultusunda yürütülür. Ancak bu mahkemelerde, diğer hukuk mahkemelerine kıyasla daha sade ve hızlı bir yargılama usulü izlenir. Sulh Hukuk Mahkemelerinde görülen davalar genellikle daha kısa sürelerde sonuçlanır, çünkü bu mahkemelerde genellikle daha basit hukuki meseleler ele alınır.

a) Davanın Açılması

Sulh Hukuk Mahkemelerinde dava açabilmek için öncelikle bir dava dilekçesi hazırlanmalıdır. HMK’nın 119. maddesi uyarınca, dava dilekçesi, davacının taleplerini ve bu taleplerin dayandığı hukuki sebepleri içermelidir. Dava dilekçesinde ayrıca, davalı tarafın kim olduğu, dava konusu, hukuki dayanaklar ve talep edilen sonuçlar belirtilmelidir.

Sulh Hukuk Mahkemelerinde en sık karşılaşılan davalardan biri, kira sözleşmelerine ilişkin uyuşmazlıklar ve tahliye davalarıdır. Kira sözleşmesinden doğan bir uyuşmazlık durumunda, kiraya veren veya kiracı, Sulh Hukuk Mahkemesine başvurarak haklarını arayabilir.

b) İhtiyati Tedbir ve İhtiyati Haciz Talepleri

Sulh Hukuk Mahkemelerinde ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz talepleri de sıkça gündeme gelir. HMK’nın 389. maddesi uyarınca, ihtiyati tedbir, davanın sonucunu güvence altına almak için mahkeme tarafından alınan geçici bir önlemdir. Örneğin, bir taşınmazın satışı durdurulabilir veya kira bedelinin ödenmemesi durumunda tahliye kararı verilebilir.

İhtiyati haciz ise alacaklıların alacaklarını güvence altına almak amacıyla başvurdukları bir yoldur. Sulh Hukuk Mahkemesi, ihtiyati haciz taleplerini değerlendirir ve davanın sonucunu etkileyecek durumlar göz önünde bulundurularak karar verir.

c) Delillerin Toplanması ve Sunulması

Delillerin toplanması ve sunulması süreci, Sulh Hukuk Mahkemelerinde önemli bir aşamadır. HMK’nın 189. maddesi uyarınca, taraflar, iddialarını ispatlamak amacıyla mahkemeye delil sunmak zorundadırlar. Bu deliller, belge, tanık beyanı, bilirkişi raporu veya keşif gibi unsurlardan oluşabilir.

Sulh Hukuk Mahkemelerinde özellikle taşınmazlara ilişkin davalarda keşif yapılması oldukça yaygındır. Mahkeme, dava konusu taşınmazın durumunu yerinde incelemek ve teknik rapor hazırlamak amacıyla keşif yapabilir. Ayrıca, kiracı-kiraya veren uyuşmazlıklarında da kiralanan taşınmaz üzerinde keşif yapılması gerekebilir.

d) Karar Verme Süreci

Sulh Hukuk Mahkemeleri, yargılama sonunda tarafların sunduğu delilleri değerlendirerek bir karara varır. Karar verme süreci, delillerin toplanması, tanıkların dinlenmesi ve bilirkişi raporlarının değerlendirilmesi aşamalarını içerir. Mahkeme, HMK hükümleri doğrultusunda hukuka uygun bir şekilde kararını verir ve taraflara tebliğ eder.

e) Kararların İcrası

Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından verilen kararların icrası, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK) hükümleri uyarınca yapılır. Mahkemenin verdiği tahliye kararları, kira bedelinin ödenmemesi durumunda icra yoluyla uygulanabilir.